Her gün cep telefonunuzu kaç kez elinize alıyorsunuz? Tablet veya diz üstü bilgisayarınızı başkalarıyla paylaşıyor musunuz? Oyun konsolunun kumandası ya da fotoğraf makinenizi en son ne zaman temizlemiştiniz?
Tüm bu sorular size gereksiz gelebilir ama yapılan araştırmalar, grip gibi pek çok hastalığın sık kullanılan ve sonrasında düzgün bir şekilde temizlenmeyen bu tip cihazların yardımıyla çok daha hızlı yayıldığını ortaya koyuyor. Peki ama bu elektronik cihazları temizlerken nelere dikkat etmeniz gerekiyor?
Klavyeniz, fareniz, diz üstü bilgisayarınız ve kulaklıkları temizlemek için kullanabileceğiniz en pratik gereç etil alkol olacaktır. Dezenfektan temizlik malzemeleri de işinizi görür. Her ne kadar bunları az miktarda kullanacak olsanız da cihazların elektronik aksamlarının bulunduğu bölgelerle temas etmemelerini sağlamanızda fayda var. Ayrıca temizlik öncesinde bu cihazların her hangi bir güç kaynağına bağlı olmadığında da emin olun.
Peki ya dokunmatik ekranlar?
Fakat söz konusu olan dokunmatik ekranlı cihazlarsa iş biraz değişiyor. Her ne kadar pek çok kişi az miktarlarda alkol veya dezenfektanın dokunmatik ekranlara zararı olmadığını söylese de, risk almak istemiyorsanız bir alternatif bulmanız gerekiyor.
Bunun için ilk akla gelen alternatif özellikle yeni nesil cep telefonlarında oldukça popüler olan ekran koruyucular. Ekranın üzerini tamamen kaplayan bu ince plastik koruyucular, ekranı temiz tutmanızı sağlayacaktır. Ayrıca kenardan taşırmamak kaydıyla az miktarda alkol ile bu koruyucuların üzerini temizleyebilirsiniz.
Ekran koruyucusu kullanmıyorsanız piyasada dokunmatik ekranlar için özel tasarlanmış temizleyici ürünlerden birini edinmeniz gerekiyor. Örneğin dokunmatik ekran deyince ilk akla gelen cihazlardan iPhone ve iPad'in yaratıcısı Apple, iKlenz adlı spreyi tavsiye ediyor. Benzer şekilde Monster CleanTouch adlı ürün de işinizi görebilir. Ne yazık ki her ikisini de ülkemizde her bilgisayar mağazasında bulmak mümkün olmayabilir.
20 Ekim 2010 Çarşamba
İnternet Nüfusu 2 Milyara Ulaştı!
Son istatistiklere göre dünyada 6 milyardan fazla insan yaşıyor. Dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış bu 6 milyar insanın sizce ne kadarı internet ile haşır neşir? Birleşmiş Milletler'in bu soruya bir cevabı var.
Birleşmiş Milletler bünyesine bağlı olarak görev yapan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği ITU (International Telecommunication Union), bugün itibariyle internet ile ilgili ilginç istatistikler yayınladı. ITU'nun verilerine göre 2010 sonunda tam 2 milyar insan her gün internet dünyasına aşina olacak!
Şu an için internetin nüfusu 2 milyara yakın. Fakat sene sonunda bu sayı 2 milyarı geçecek. ITU'nun diğer verilerine göre Avrupa'nın %65'i internete giriyor. Kuzey ve Güney Amerika'da ise bu oran %55. Asya'nın internet kullanım oranı %21.9 iken Afrika'da bu oran %9.6.
Gelişmiş ülkelerdeki insanların %65'i internete evinden giriyor iken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran %13.5. Facebook'un 600 milyonu aşan kullanıcı sayısını göz önünde bulundurursak, neredeyse dünyadaki her 4 insandan birinin Facebook hesabı var.
Panasonic 3D Dünyası’na adım atın!
Dünya elektronik devi Panasonic’in üç boyutlu ürünleri tüketicilerle buluşuyor. “Panasonic 3D Dünyası” adı altında düzenlenecek etkinlikte, her yaştan teknoloji meraklısı, Panasonic’in yakın zamanda satışa sunduğu, ödüllü VIERA 3D Full HD televizyon serisi, capcanlı sıçrama efektleriyle nefesleri kesen 3D Ev Sinema Sistemleri ve dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyan 3D video kamera gibi yenilikleri hem görme hem de bizzat kullanma fırsatı yakalıyor.
Panasonic 3D Dünyası; üç boyut keyfini daha çok kişiye taşımak için önce Avrupa daha sonra da Anadolu yakasında İstanbullularla buluşacak. Ziyaretçiler, her bölümü birbirinden farklı sürprizlerle dolu Panasonic 3D Dünyası’nda 3D video kamera ile kendilerini ilk kez üç boyutlu olarak görebilecek ve ev ortamında sinema keyfini tadıp bilgisayar oyun keyfini 3D olarak tadabilecekler. Ayrıca 3D video kamera ile kaydedilen dans ve animasyon gösterilerinin canlı yayınlarını da üç boyutlu olarak izleyip bambaşka bir boyutun keyfini ilk elden yaşayabilecekler.
Panasonic Elektronik Satış A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Shigeo Suzuki konuyla ilgili şu açıklamaları yapıyor: “Panasonic 3D Dünyası’nı Türk tüketicilerle buluşturmaktan büyük keyif duyuyoruz. Bildiğiniz gibi Panasonic, 3D alanındaki uçtan uca çözümleriyle fark yaratıyor.. Herkese kendi 3D içeriğini yaratma imkanı tanıyan dünyanın ilk tüketici video kamerasından, 3D TV’lerle Blu-ray DiscTM oynatıcılardan Ev Sinema Sistemlerine kadar tüketicilerin oturma odalarına 3D içerik sağlayan her konu, Panasonic’in kapsama alanındadır. Bu etkinlik aracılığıyla eğlencenin yeni boyutunu ürün kalitesine büyük önem veren genç ve dinamik Türk tüketicisiyle paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.”
Panasonic 3D Dünyası’nın ilk durağı 19 – 24 Ekim tarihleri arasında İstanbul Kanyon AVM, sonraki durağı ise 26 – 31 Ekim tarihleri arasında İçerenköy CarrefourSA otoparkı olacak.
Panasonic 3D Dünyası; üç boyut keyfini daha çok kişiye taşımak için önce Avrupa daha sonra da Anadolu yakasında İstanbullularla buluşacak. Ziyaretçiler, her bölümü birbirinden farklı sürprizlerle dolu Panasonic 3D Dünyası’nda 3D video kamera ile kendilerini ilk kez üç boyutlu olarak görebilecek ve ev ortamında sinema keyfini tadıp bilgisayar oyun keyfini 3D olarak tadabilecekler. Ayrıca 3D video kamera ile kaydedilen dans ve animasyon gösterilerinin canlı yayınlarını da üç boyutlu olarak izleyip bambaşka bir boyutun keyfini ilk elden yaşayabilecekler.
Panasonic Elektronik Satış A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Shigeo Suzuki konuyla ilgili şu açıklamaları yapıyor: “Panasonic 3D Dünyası’nı Türk tüketicilerle buluşturmaktan büyük keyif duyuyoruz. Bildiğiniz gibi Panasonic, 3D alanındaki uçtan uca çözümleriyle fark yaratıyor.. Herkese kendi 3D içeriğini yaratma imkanı tanıyan dünyanın ilk tüketici video kamerasından, 3D TV’lerle Blu-ray DiscTM oynatıcılardan Ev Sinema Sistemlerine kadar tüketicilerin oturma odalarına 3D içerik sağlayan her konu, Panasonic’in kapsama alanındadır. Bu etkinlik aracılığıyla eğlencenin yeni boyutunu ürün kalitesine büyük önem veren genç ve dinamik Türk tüketicisiyle paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.”
Panasonic 3D Dünyası’nın ilk durağı 19 – 24 Ekim tarihleri arasında İstanbul Kanyon AVM, sonraki durağı ise 26 – 31 Ekim tarihleri arasında İçerenköy CarrefourSA otoparkı olacak.
16 Ekim 2010 Cumartesi
iPhone 4G'ye de karşı!
3G teknolojisi ülkemize geldiğinden bu yana internet kullanımında gözle görülür bir değişiklik oldu. 4G kullanımından uzak bir ülke olsak da hali hazırda bu teknolojik alt yapının mevcut olduğu birçok ülke mevcut. iPhone'sa konu ile en çok ilgilenen firmalardan bir tanesi konumunda.
Fakat iPhone çıkaracağı yeni telefon modelinde herhangi bir şekilde 4G desteği bulundurmayı düşünmüyor. Apple'a yakın kaynaklardan ve de Techcrunch.com isimli siteden sızan haberlere göre Apple, hali hazırda bulunan 3G sistemi üzerinde durmaya devam edecek. LTE kısmında da bir harekette bulunmayacak olan Apple'ın, 4G ve LTE sistemlerine 2012'den önce bulaşmayacağı da sızan bilgiler arasında yer alıyor.
Amerika'da 4G ve LTE destekli telefonlar bulmak mümkün ama bu telefonlar Andorid işletim sistemi kullanan akıllı telefonlar ve sadece Sprint's WiMax ağı üzerinden işlem yapabiliyorlar.
Fakat iPhone çıkaracağı yeni telefon modelinde herhangi bir şekilde 4G desteği bulundurmayı düşünmüyor. Apple'a yakın kaynaklardan ve de Techcrunch.com isimli siteden sızan haberlere göre Apple, hali hazırda bulunan 3G sistemi üzerinde durmaya devam edecek. LTE kısmında da bir harekette bulunmayacak olan Apple'ın, 4G ve LTE sistemlerine 2012'den önce bulaşmayacağı da sızan bilgiler arasında yer alıyor.
Amerika'da 4G ve LTE destekli telefonlar bulmak mümkün ama bu telefonlar Andorid işletim sistemi kullanan akıllı telefonlar ve sadece Sprint's WiMax ağı üzerinden işlem yapabiliyorlar.
Google'dan kâr açıklaması
Google'ın üçüncü çeyrekte karı yüzde 32 artarak, 2,2 milyar dolar oldu.
İnternet devi Google, Temmuz-Eylül döneminde karının geçen yıl aynı döneme göre yüzde 32 artışla, 2,2 milyar dolara (hisse başına 6,72 dolar) çıktığını açıkladı. Şirketin, geçen yıl üçüncü çeyrek karı 1,6 milyar (hisse başına 5,13 dolar) olmuştu.
Google'ın aynı çeyrekte gelirleri ise yüzde 23 artışla, 7,3 milyar dolara çıktı.
Şirketin karının artmasında reklam gelirlerinin yükselmesinin yanı sıra Android cep telefonu işletim sistemi gibi yeni işlerindeki başarısı da etkili oldu.
Google Üst Yöneticisi (CEO) Eric Schmidt, şirketin “mükemmel bir çeyrek” sergilediğini belirterek, “Çekirdek faaliyetimiz çok iyi büyüdü ve yeni faaliyetlerimiz önemli bir ivme göstermeye devam etti” dedi.
İnternet devi Google, Temmuz-Eylül döneminde karının geçen yıl aynı döneme göre yüzde 32 artışla, 2,2 milyar dolara (hisse başına 6,72 dolar) çıktığını açıkladı. Şirketin, geçen yıl üçüncü çeyrek karı 1,6 milyar (hisse başına 5,13 dolar) olmuştu.
Google'ın aynı çeyrekte gelirleri ise yüzde 23 artışla, 7,3 milyar dolara çıktı.
Şirketin karının artmasında reklam gelirlerinin yükselmesinin yanı sıra Android cep telefonu işletim sistemi gibi yeni işlerindeki başarısı da etkili oldu.
Google Üst Yöneticisi (CEO) Eric Schmidt, şirketin “mükemmel bir çeyrek” sergilediğini belirterek, “Çekirdek faaliyetimiz çok iyi büyüdü ve yeni faaliyetlerimiz önemli bir ivme göstermeye devam etti” dedi.
Facebook'ta Türkiye rüzgarı
Sizce Türkle Facebook'ta ortalama ne kadar zaman geçiriyor? Peki en çok zaman geçiren ülke hangisi...
TNS adlı araştırma firmasının yaptığı bir araştırmaya göre, ülkemiz gibi daha çok gelişmekte olan ülkeler sosyal ağlara ve dijital dünyaya daha çok eğilim gösteriyor. Dünya çapında 50 bin kişinin katıldığı araştırmaya göre; Mısır ve Çin gibi ülkelerin yüzde 50'sinden fazlası dijital etkileşime daha çok yatkınken, Japonya ve Finlandiya gibi daha gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 30'ların altında.
Ayrıca araştırmaya göre Türkiye, sosyal ağlarda geçirilen vakit oranıyla dünya çapında ilk üçe girmeyi başardı. İlk sıradaki Malezya'da, sosyal ağlarda geçirilen vakit bir haftada ortalama 9 saatken, Rusya'da 8.1 ve Türkiye'de 7.7 saat.
Sosyal ağlarda en çok arkadaşı olan ülke ise, kişi başına ortalama 233 arkadaşla yine Malezya. Üstün nüfusuna rağmen Çin bu kategoride, kişi başına 68 arkadaşla alt sıralarda yer alıyor.
TNS gelişim şefi Matthew Froggatt ise, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sosyal ağların etkisini şu şekilde anlatıyor; "Kullanıcıları yeni yolları çok daha aktif bir şekilde benimsiyorlar. Dijital dünya nasıl yaşadıklarını, geliştiklerini ve etkileşimde bulunduklarını şekillendiriyor."
TNS adlı araştırma firmasının yaptığı bir araştırmaya göre, ülkemiz gibi daha çok gelişmekte olan ülkeler sosyal ağlara ve dijital dünyaya daha çok eğilim gösteriyor. Dünya çapında 50 bin kişinin katıldığı araştırmaya göre; Mısır ve Çin gibi ülkelerin yüzde 50'sinden fazlası dijital etkileşime daha çok yatkınken, Japonya ve Finlandiya gibi daha gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 30'ların altında.
Ayrıca araştırmaya göre Türkiye, sosyal ağlarda geçirilen vakit oranıyla dünya çapında ilk üçe girmeyi başardı. İlk sıradaki Malezya'da, sosyal ağlarda geçirilen vakit bir haftada ortalama 9 saatken, Rusya'da 8.1 ve Türkiye'de 7.7 saat.
Sosyal ağlarda en çok arkadaşı olan ülke ise, kişi başına ortalama 233 arkadaşla yine Malezya. Üstün nüfusuna rağmen Çin bu kategoride, kişi başına 68 arkadaşla alt sıralarda yer alıyor.
TNS gelişim şefi Matthew Froggatt ise, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sosyal ağların etkisini şu şekilde anlatıyor; "Kullanıcıları yeni yolları çok daha aktif bir şekilde benimsiyorlar. Dijital dünya nasıl yaşadıklarını, geliştiklerini ve etkileşimde bulunduklarını şekillendiriyor."
14 Ekim 2010 Perşembe
TÜBİTAK kırılamayan şifrenin peşinde
NATO için çok sayıda kripto cihazı geliştiren ve Türkiye'nin ilk kriptolu cep telefonunu üreten TÜBİTAK, şimdi de kırılamayan şifreleme sistemi olarak bilinen kuantum kripto sistemlerine el attı.
TÜBİTAK'ın yeni hedefi, kuantum kripto sistemlerinde uzmanlık alanını geliştirerek, tümüyle yeni hesaplama yöntemlerini destekleyen ve yeni algoritmalar yazmaya olanak tanıyan kuantum bilgisayarlar konusunda araştırmalar yapmak.
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi(BİLGEM) Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) Müdürü Alparslan Babaoğlu, Türkiye'nin kripto konusunda geldiği seviyenin bu konuda teknolojiyi yönlendiren 5-6 ülke seviyesinde olduğunu belirterek, enstitülerinin çok daha farklı ve ileri teknoloji cihazları yapma konusunda araştırmalar yürüttüğünü kaydetti.
Dünyada ileri kriptoloji uygulamalarının kuantum kriptoloji uygulamalarında yoğunlaştığını belirten Babaoğlu, 'Yani onlarca laboratuvar kırılmaz kripto sistemleri yapmaya çalışıyor. Bildiğimiz kripto sistemleri kullanıcı hatalarından bir süre sonra kırılabilir. Algoritmalarınızı ne kadar güçlü yaparsanız yapın kullanıcı hatası varsa bir süre sonra bu kriptolar kırılabilir ama kuantum kripto sistemleri bu iş için çok daha güvenli' diye konuştu. Kuantum kripto sistemlerinde kodlamanın fotonlar kullanılarak yapıldığını ve kodlanan fotona erişmemesi gereken birisinin erişmesi durumunda fotonun polarizasyonunun değişerek kullanıcıların bilginin çalındığından haberdar olduğunu ve çalınan bilgilerin kullanılmayarak yerine yeni bilgi göndermek suretiyle çalınmayan bilgilerle güvenli bir iletişim kanalı oluşturulduğunu anlatan Babaoğlu, kuantum kripto sistemlerinde kullanıcı hatalarının bulunmadığını söyledi. Kuantum bilgi işleme sistemleri üzerinde en çok Japonya, ABD, Kanada, Çin ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çalıştığını, bu konuya çok büyük yatırımlar yapıldığını anlatan Babaoğlu, bu araştırmaların büyük kısmının gizli olarak yürütüldüğünü belirtti. Babaoğlu, hedeflerinin Türkiye'de ilk kuantum ışınlamayı, daha sonra da tümüyle yeni hesaplama yöntemlerini destekleyen ve niteliksel olarak yeni algoritmalar yazmaya olanak tanıyan kuantum bilgisayarların üretimini hedeflediklerini bildirdi.
NATO'NUN OFF-LINE KRİPTO CİHAZI DA TÜBİTAK'TAN
TÜBİTAK BİLGEM UEKAE Müdürü Alparslan Babaoğlu, NATO için off-line kripto cihazı da geliştirdiklerini bildirdi. NATO'nun off-line kripto ihalesine pek çok ülkenin katıldığını, ancak tüm ülkelerin şartnameyi sağlayamadıkları için tek tek çekildiğini belirten Babaoğlu, 'Türkiye NATO'nun off-line kripto cihazı ihalesine tek kaynak sağlayıcı olarak katılacak. Çünkü bizden başka hiç bir ülke, NATO'nun istediği koşulları sağlayamadı. Bu şu anlamına geliyor, bugüne kadar tüm dünyaya, NATO'ya ve hatta Türkiye'ye off-line kripto cihazı sağlayan Hollanda dahil, tüm NATO ülkeleri, artık Türkiye'nin ürettiği yeni nesil kripto cihazını kullanacak' dedi.
TÜBİTAK'ın yeni hedefi, kuantum kripto sistemlerinde uzmanlık alanını geliştirerek, tümüyle yeni hesaplama yöntemlerini destekleyen ve yeni algoritmalar yazmaya olanak tanıyan kuantum bilgisayarlar konusunda araştırmalar yapmak.
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi(BİLGEM) Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) Müdürü Alparslan Babaoğlu, Türkiye'nin kripto konusunda geldiği seviyenin bu konuda teknolojiyi yönlendiren 5-6 ülke seviyesinde olduğunu belirterek, enstitülerinin çok daha farklı ve ileri teknoloji cihazları yapma konusunda araştırmalar yürüttüğünü kaydetti.
Dünyada ileri kriptoloji uygulamalarının kuantum kriptoloji uygulamalarında yoğunlaştığını belirten Babaoğlu, 'Yani onlarca laboratuvar kırılmaz kripto sistemleri yapmaya çalışıyor. Bildiğimiz kripto sistemleri kullanıcı hatalarından bir süre sonra kırılabilir. Algoritmalarınızı ne kadar güçlü yaparsanız yapın kullanıcı hatası varsa bir süre sonra bu kriptolar kırılabilir ama kuantum kripto sistemleri bu iş için çok daha güvenli' diye konuştu. Kuantum kripto sistemlerinde kodlamanın fotonlar kullanılarak yapıldığını ve kodlanan fotona erişmemesi gereken birisinin erişmesi durumunda fotonun polarizasyonunun değişerek kullanıcıların bilginin çalındığından haberdar olduğunu ve çalınan bilgilerin kullanılmayarak yerine yeni bilgi göndermek suretiyle çalınmayan bilgilerle güvenli bir iletişim kanalı oluşturulduğunu anlatan Babaoğlu, kuantum kripto sistemlerinde kullanıcı hatalarının bulunmadığını söyledi. Kuantum bilgi işleme sistemleri üzerinde en çok Japonya, ABD, Kanada, Çin ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çalıştığını, bu konuya çok büyük yatırımlar yapıldığını anlatan Babaoğlu, bu araştırmaların büyük kısmının gizli olarak yürütüldüğünü belirtti. Babaoğlu, hedeflerinin Türkiye'de ilk kuantum ışınlamayı, daha sonra da tümüyle yeni hesaplama yöntemlerini destekleyen ve niteliksel olarak yeni algoritmalar yazmaya olanak tanıyan kuantum bilgisayarların üretimini hedeflediklerini bildirdi.
NATO'NUN OFF-LINE KRİPTO CİHAZI DA TÜBİTAK'TAN
TÜBİTAK BİLGEM UEKAE Müdürü Alparslan Babaoğlu, NATO için off-line kripto cihazı da geliştirdiklerini bildirdi. NATO'nun off-line kripto ihalesine pek çok ülkenin katıldığını, ancak tüm ülkelerin şartnameyi sağlayamadıkları için tek tek çekildiğini belirten Babaoğlu, 'Türkiye NATO'nun off-line kripto cihazı ihalesine tek kaynak sağlayıcı olarak katılacak. Çünkü bizden başka hiç bir ülke, NATO'nun istediği koşulları sağlayamadı. Bu şu anlamına geliyor, bugüne kadar tüm dünyaya, NATO'ya ve hatta Türkiye'ye off-line kripto cihazı sağlayan Hollanda dahil, tüm NATO ülkeleri, artık Türkiye'nin ürettiği yeni nesil kripto cihazını kullanacak' dedi.
'PC yeniden başlatılacak'
Bir yazılım kurdunuz ve yine o uyarı: ''PC yeniden başlatılacak!'' Peki bu eziyetin altında yatan ne?
Her bilgisayar kullanıcısının canını sıkan anlardan birisi, yeni bir uygulama kurduktan sonra sistemi yeniden başlatmaktır.
Peki bu neden gerekiyor? Yeni uygulamaların ya da bazen kurulum olmasa bile sistemin yeniden başlatılma ihtiyacının sebebi nedir? Özellikle Windows bilgisayarlarda Microsoft Update ile birlikte de gereken hatta uzun süre alan işlemler söz konusu. Mac'ler ve Linux sistemler de buna dahil. Güncellemeler geldikçe restart kaçınılmaz.
Sıklığı bir yana sebebine bakacak olursak, merkezi sistem dosyalarında değişiklik için olduğunu görüyoruz.
İşletim sistemi çalışırken, çalıştırdığı dosyaları değiştiremez. Değiştirmeye çalışırsa da bu istikrar sorunlarına sebep olur.
İşte bu dosyalardaki değişikliklerin uygulanabilmesi için aktif işlemler sorun çıkartmaması gerekiyor. Bu da sistemin yeniden başlatılması sırasında, uygulamalar kapatıldığında gerçekleştirilerek çözülüyor.
Neyse ki Windows güncellemelerden sonra sistemi yeniden başlatmadan önce kullanıcının karşısına bir soru penceresi getiriyor ve iznini istiyor. İzin verilmezse çalışmaya devam ediyor ve değişiklikleri uygulamak için bekliyor.
Teknolojideki gelişmelere karşın sistemi yeniden başlatmaya karşı bir çözüm ufukta gözükmüyor.
Microsoft da zaman zaman iyi yazılan uygulamaların otomatik olarak restart istememesi gerektiğini belirtiyor. Bu özellikle Wİndows 7 gibi güncel platformlarda geliştirilen uygulamalar için, Microsoft'un ortaya koyduğu geliştirme kaideleri arasında yer alıyor.
Buna karşın Microsoft da sistem yeniden başlatmanın önüne geçebilmiş değil. Neyse ki Windows 7 önceki işletim sistemlerine göre çok daha hızlı yeniden başlıyor.
Her bilgisayar kullanıcısının canını sıkan anlardan birisi, yeni bir uygulama kurduktan sonra sistemi yeniden başlatmaktır.
Peki bu neden gerekiyor? Yeni uygulamaların ya da bazen kurulum olmasa bile sistemin yeniden başlatılma ihtiyacının sebebi nedir? Özellikle Windows bilgisayarlarda Microsoft Update ile birlikte de gereken hatta uzun süre alan işlemler söz konusu. Mac'ler ve Linux sistemler de buna dahil. Güncellemeler geldikçe restart kaçınılmaz.
Sıklığı bir yana sebebine bakacak olursak, merkezi sistem dosyalarında değişiklik için olduğunu görüyoruz.
İşletim sistemi çalışırken, çalıştırdığı dosyaları değiştiremez. Değiştirmeye çalışırsa da bu istikrar sorunlarına sebep olur.
İşte bu dosyalardaki değişikliklerin uygulanabilmesi için aktif işlemler sorun çıkartmaması gerekiyor. Bu da sistemin yeniden başlatılması sırasında, uygulamalar kapatıldığında gerçekleştirilerek çözülüyor.
Neyse ki Windows güncellemelerden sonra sistemi yeniden başlatmadan önce kullanıcının karşısına bir soru penceresi getiriyor ve iznini istiyor. İzin verilmezse çalışmaya devam ediyor ve değişiklikleri uygulamak için bekliyor.
Teknolojideki gelişmelere karşın sistemi yeniden başlatmaya karşı bir çözüm ufukta gözükmüyor.
Microsoft da zaman zaman iyi yazılan uygulamaların otomatik olarak restart istememesi gerektiğini belirtiyor. Bu özellikle Wİndows 7 gibi güncel platformlarda geliştirilen uygulamalar için, Microsoft'un ortaya koyduğu geliştirme kaideleri arasında yer alıyor.
Buna karşın Microsoft da sistem yeniden başlatmanın önüne geçebilmiş değil. Neyse ki Windows 7 önceki işletim sistemlerine göre çok daha hızlı yeniden başlıyor.
12 Ekim 2010 Salı
iPhone 4 çılgınlığı
TURKCELL ve Vodafone dün iPhone 4 satışına başladı. Electroworld ve Teknosa’da da satışa çıkan iPhone 4’e Türk tüketicisi büyük ilgi gösterdi. Turkcell ve Vodafone’un getirdiği 10 bin adet iPhone 4 anında satıldı
Dünyada satış rekorları kıran iPhone 4 cep telefonu nihayet Türkiye’ye geldi. Turkcell ve Vodafone dünden itibaren iPhone 4’e özel paketlerin satışına başladı. Electroworld’de de 1.569 TL’den satışa çıkan iPhone 4’e Türk tüketicisi büyük ilgi gösterdi. Turkcell ve Vodafone’un getirdiği ilk partiyi oluşturan 10 bin civarında iPhone 4 birkaç saat içinde tükendi. Hafta başında ikinci parti iPhone 4’lerin satışına başlanacak.
Electro World’de sınırlı sayıda satışa çıkarılan iPhone 4’ler yarım saat dolmadan satıldı. Electro World Genel Müdürü Bahadır Özbek, “Sınırlı sayıda satışa sunduğumuz iPhone 4 telefonlar inanılmaz bir hızla satıldı. Saat 11.00’den sonra mağazalarımızda ürün yoktu” değerlendirmesini yaptı.
Yurtdışından değil Vodafone ve Turkcell’den iPhone 4 aldıklarını kaydeden Özbek, ikinci parti için talepleri olduğunu, en kısa sürede ürünü müşterilerine ulaştırmayı hedeflediklerini kaydetti.
Satış merkezleri erken açıldı
Turkcell, yoğun ilgi nedeniyle başta Kanyon olmak üzere alışveriş merkezlerindeki mağazalarını saat 10.00 yerine 09.00’da açmak zorunda kaldı. Kısa sürede cihazlar tükenince merkezlere takviye yapıldı. Turkcell yetkilileri, “Ön talep topladığımız müşterilerimize öncelik verildiği için pekçok merkezimizde sıkışıklık yaşadık. Ürün tükenince birkaç kez takviye yapmak zorunda kaldık” değerlendirmesini yaptılar.
Turkcell Bireysel İş Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Burak Sevilengül, “Bugüne kadar 300 binden fazla iPhone’u Turkcell müşterilerine ulaştırdık. iPhone 4’ün en çok Turkcell müşterileri tarafından tercih edileceğini düşünüyoruz. iPhone satışları, beklediğimizden daha iyi gidiyor. iPhone 3 ve 4 için planlarımızı ayrı ayrı yapıyoruz. Şu ana kadar satışlar çok iyi gitti. Bundan sonra da iyi gitmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Akıllı cep satışı yüzde 393 arttı
Teknosa da iPhone 4 kervanına katıldı. 16 GB ve 32 GB olarak iki farklı modeli bulunan iPhone4’ün 16 GB’lik modeli Teknosa mağazalarındaki Turkcell ve Vodafone satış noktalarından kontratlı olarak alınabiliyor. Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane, iPhone 4’ün pazarı hareketlendireceğine dikkat çekti.
Temmuz 2009’da yapılan 3G lansmanı ile “akıllı telefon” pazarında büyük değişimlerin yaşandığına dikkat çeken Mehmet Nane şunları söyledi: “3G lansmanı öncesi ilk 6 aylık dönemine göre 2009’un son 6 ayında adetsel olarak yüzde 107’lik bir büyüme kaydedilirken cirosal anlamda yüzde 108 oranında bir artış gerçekleşti.”
2010’un ilk 6 ayı ile 2009’un aynı dönemini karşılaştıran Nane, 2010’un ilk 6 aylık dönemine bakarsak geçen yılın aynı dönemine göre akıllı telefon pazarında adetsel olarak yüzde 393, cirosal olarak da yüzde 358’lik artış yaşandığını belirtti. iPhone 4’ün Türkiye’ye gelmesini sabırsızlıkla bekleyen bir kitle olduğunu da belirten Nane, “Bu ürünlere meraklı tüketicilerimiz için iPhone4’ler mağazalarımızda kontratlı olarak satılmaya başlandı” diye konuştu.
İDDİAYA GİRDİ İLK iPHONE 4’Ü ALIP KAZANDI
Turkcell’den ilk iPhone 4 alan kişi ise Nuray Gürvardar oldu. Turkcell’den yapılan açıklamada Gürvardar’ın arkadaşları ile Türkiye’ye gelen ilk resmi iPhone 4’ü almak için iddiaya girdiği belirtildi. Acıklamada, Gürvardar’ın iPhone 4’ün ilk Atatürk Havalimanı’ndaki Turkcell İletişim Merkezi’nde satılacağını öğrenince buraya gelerek cihazı satın aldığı ifade edildi.
Dünyada satış rekorları kıran iPhone 4 cep telefonu nihayet Türkiye’ye geldi. Turkcell ve Vodafone dünden itibaren iPhone 4’e özel paketlerin satışına başladı. Electroworld’de de 1.569 TL’den satışa çıkan iPhone 4’e Türk tüketicisi büyük ilgi gösterdi. Turkcell ve Vodafone’un getirdiği ilk partiyi oluşturan 10 bin civarında iPhone 4 birkaç saat içinde tükendi. Hafta başında ikinci parti iPhone 4’lerin satışına başlanacak.
Electro World’de sınırlı sayıda satışa çıkarılan iPhone 4’ler yarım saat dolmadan satıldı. Electro World Genel Müdürü Bahadır Özbek, “Sınırlı sayıda satışa sunduğumuz iPhone 4 telefonlar inanılmaz bir hızla satıldı. Saat 11.00’den sonra mağazalarımızda ürün yoktu” değerlendirmesini yaptı.
Yurtdışından değil Vodafone ve Turkcell’den iPhone 4 aldıklarını kaydeden Özbek, ikinci parti için talepleri olduğunu, en kısa sürede ürünü müşterilerine ulaştırmayı hedeflediklerini kaydetti.
Satış merkezleri erken açıldı
Turkcell, yoğun ilgi nedeniyle başta Kanyon olmak üzere alışveriş merkezlerindeki mağazalarını saat 10.00 yerine 09.00’da açmak zorunda kaldı. Kısa sürede cihazlar tükenince merkezlere takviye yapıldı. Turkcell yetkilileri, “Ön talep topladığımız müşterilerimize öncelik verildiği için pekçok merkezimizde sıkışıklık yaşadık. Ürün tükenince birkaç kez takviye yapmak zorunda kaldık” değerlendirmesini yaptılar.
Turkcell Bireysel İş Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Burak Sevilengül, “Bugüne kadar 300 binden fazla iPhone’u Turkcell müşterilerine ulaştırdık. iPhone 4’ün en çok Turkcell müşterileri tarafından tercih edileceğini düşünüyoruz. iPhone satışları, beklediğimizden daha iyi gidiyor. iPhone 3 ve 4 için planlarımızı ayrı ayrı yapıyoruz. Şu ana kadar satışlar çok iyi gitti. Bundan sonra da iyi gitmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Akıllı cep satışı yüzde 393 arttı
Teknosa da iPhone 4 kervanına katıldı. 16 GB ve 32 GB olarak iki farklı modeli bulunan iPhone4’ün 16 GB’lik modeli Teknosa mağazalarındaki Turkcell ve Vodafone satış noktalarından kontratlı olarak alınabiliyor. Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane, iPhone 4’ün pazarı hareketlendireceğine dikkat çekti.
Temmuz 2009’da yapılan 3G lansmanı ile “akıllı telefon” pazarında büyük değişimlerin yaşandığına dikkat çeken Mehmet Nane şunları söyledi: “3G lansmanı öncesi ilk 6 aylık dönemine göre 2009’un son 6 ayında adetsel olarak yüzde 107’lik bir büyüme kaydedilirken cirosal anlamda yüzde 108 oranında bir artış gerçekleşti.”
2010’un ilk 6 ayı ile 2009’un aynı dönemini karşılaştıran Nane, 2010’un ilk 6 aylık dönemine bakarsak geçen yılın aynı dönemine göre akıllı telefon pazarında adetsel olarak yüzde 393, cirosal olarak da yüzde 358’lik artış yaşandığını belirtti. iPhone 4’ün Türkiye’ye gelmesini sabırsızlıkla bekleyen bir kitle olduğunu da belirten Nane, “Bu ürünlere meraklı tüketicilerimiz için iPhone4’ler mağazalarımızda kontratlı olarak satılmaya başlandı” diye konuştu.
İDDİAYA GİRDİ İLK iPHONE 4’Ü ALIP KAZANDI
Turkcell’den ilk iPhone 4 alan kişi ise Nuray Gürvardar oldu. Turkcell’den yapılan açıklamada Gürvardar’ın arkadaşları ile Türkiye’ye gelen ilk resmi iPhone 4’ü almak için iddiaya girdiği belirtildi. Acıklamada, Gürvardar’ın iPhone 4’ün ilk Atatürk Havalimanı’ndaki Turkcell İletişim Merkezi’nde satılacağını öğrenince buraya gelerek cihazı satın aldığı ifade edildi.
İki dev birbirine girdi!
Yazılım devi Microsoft, akıllı telefon patent haklarını ihlal ettiği iddiasıyla Motorola'ya dava açtı.
Dünyanın en büyük yazılım şirketi Microsoft, Motorola'nın telefonlarında, Microsoft teknolojisine dayalı Google'ın Android yazılımını kullandığını, biri Washington'da, diğeri Uluslararası Ticaret Komisyonu'nda olmak üzere bu şirkete karşı dava açtığını açıkladı.
Microsoft, Motorola'nın 2003'ten 2007 yılına kadar cep telefonu teknolojilerinden bazıları için lisans aldığını, ancak bu teknolojileri kullanmaya devam etmesine rağmen lisansını yinelemediğini de belirtti.
Microsoft, patent haklarının özellikle 'Motorola Droid 2' ve 'Motorola Charm' akıllı telefonlarında ihlal edildiğini, ancak ihlallerin sadece bu telefonlarla sınırlı olmadığını kaydetti.
Motorola sözcüsü, güçlü fikri mülkiyet portföyüne dayanarak, 'kendilerini güçlü biçimde savunmayı' planladıklarını söyledi.
Dünyanın en büyük yazılım şirketi Microsoft, Motorola'nın telefonlarında, Microsoft teknolojisine dayalı Google'ın Android yazılımını kullandığını, biri Washington'da, diğeri Uluslararası Ticaret Komisyonu'nda olmak üzere bu şirkete karşı dava açtığını açıkladı.
Microsoft, Motorola'nın 2003'ten 2007 yılına kadar cep telefonu teknolojilerinden bazıları için lisans aldığını, ancak bu teknolojileri kullanmaya devam etmesine rağmen lisansını yinelemediğini de belirtti.
Microsoft, patent haklarının özellikle 'Motorola Droid 2' ve 'Motorola Charm' akıllı telefonlarında ihlal edildiğini, ancak ihlallerin sadece bu telefonlarla sınırlı olmadığını kaydetti.
Motorola sözcüsü, güçlü fikri mülkiyet portföyüne dayanarak, 'kendilerini güçlü biçimde savunmayı' planladıklarını söyledi.
Dünya lideri olduk!
Türkiye’de cep telefonu kullanıcılarının günde ortalama 76 dakika konuştuğu belirlendi
Ericsson’un ‘Consumer Lab 2010 Türkiye’ araştırmasından çıkan sonuçlara göre, “Gün içinde ne kadar süre telefonla konuştukları” sorulduğunda, Türk kullanıcılar günde 76 dakikalarının mobil telefon konuşmasıyla geçtiğini bildirdi. Bunun 52 dakikasının kişisel, 24 dakikasının ise iş ile ilgili görüşmelerden oluştuğu saptandı. Bu sonuçla Türkiye, dünyadaki araştırmalar içinde en yüksek konuşma süresine sahip ülke oldu. Türkiye’yi 70 dakikayla ABD, 56 dakikayla İtalya, 53 dakikayla Endonezya, 48 dakikayla Rusya, 44 dakikayla İngiltere ve 41 dakikayla Çin izledi.
YÜZDE 48 MEMNUN
Ericsson, Türkiye’de yedi bölgedeki 15 şehirden 1500 kişiyle araştırma yaptı. Bu araştırmadan çıkan sonuçlar şöyle sıralanıyor:
Türk halkı mobil genişbantta yüzde 48’lik memnuniyet derecesine sahip. Halkın yüzde 79’u mobil genişbantın ne olduğunu bilirken, 3G’de bilinirlik yüzde 84’ü buluyor.
Araştırmanın Türkiye’deki sabit genişbant ve taşınabilir bilgisayar kullanımı sonuçlarına bakıldığında ise, 2006’da yüzde 24 ve 2008’de yüzde 45 olarak ölçülen sabit genişbant kullanımı, 2010’da yüzde 62’ye çıktı.
2006’da yüzde 8, 2008’de yüzde 21 olan taşınabilir bilgisayarların pazardaki oranı da 2010’da yüzde 26’ya ulaştı.
YÜZDE 28'İ SOSYAL AĞ
Araştırma, mobil genişbant ve mobil internet kullanımının ise şu anda yüzde 6 civarında olduğunu gösterdi.
Araştırmaya katılanlar arasında sosyal ağların insanların iletişim yetenekleri ve dili doğru kullanmaları konusunda olumsuz etkisi olduğunu düşünenlerin oranı araştırmanın yapıldığı 25 ülke ortalamasında yüzde 36 olurken, bu oran Türkiye’de yüzde 45 olarak gerçekleşti.
‘Fırsat buldukça işte bile olsam sosyal ağ sitelerini ziyaret etmeye çalışıyorum’ diyenlerin oranı ise dünya ortalamasında yüzde 18, Türkiye’de yüzde 28 oldu.
MOBİL İNTERNETTE 'ÖZEL'İZ
ERICSSON Türkiye Pazarlama ve Strateji Müdürü Erdem Aksakal, Türkiye çapında 1500 kişiyle yaptkları araştır-manın telekom pazarındaki sonuçları gösterdiğini belirterek, “Türkiye’nin diğer ülkelerle kıyaslandığında mobil internette pek çok alanda özel bir konumda olduğunu görüyoruz” dedi.
Ericsson’un ‘Consumer Lab 2010 Türkiye’ araştırmasından çıkan sonuçlara göre, “Gün içinde ne kadar süre telefonla konuştukları” sorulduğunda, Türk kullanıcılar günde 76 dakikalarının mobil telefon konuşmasıyla geçtiğini bildirdi. Bunun 52 dakikasının kişisel, 24 dakikasının ise iş ile ilgili görüşmelerden oluştuğu saptandı. Bu sonuçla Türkiye, dünyadaki araştırmalar içinde en yüksek konuşma süresine sahip ülke oldu. Türkiye’yi 70 dakikayla ABD, 56 dakikayla İtalya, 53 dakikayla Endonezya, 48 dakikayla Rusya, 44 dakikayla İngiltere ve 41 dakikayla Çin izledi.
YÜZDE 48 MEMNUN
Ericsson, Türkiye’de yedi bölgedeki 15 şehirden 1500 kişiyle araştırma yaptı. Bu araştırmadan çıkan sonuçlar şöyle sıralanıyor:
Türk halkı mobil genişbantta yüzde 48’lik memnuniyet derecesine sahip. Halkın yüzde 79’u mobil genişbantın ne olduğunu bilirken, 3G’de bilinirlik yüzde 84’ü buluyor.
Araştırmanın Türkiye’deki sabit genişbant ve taşınabilir bilgisayar kullanımı sonuçlarına bakıldığında ise, 2006’da yüzde 24 ve 2008’de yüzde 45 olarak ölçülen sabit genişbant kullanımı, 2010’da yüzde 62’ye çıktı.
2006’da yüzde 8, 2008’de yüzde 21 olan taşınabilir bilgisayarların pazardaki oranı da 2010’da yüzde 26’ya ulaştı.
YÜZDE 28'İ SOSYAL AĞ
Araştırma, mobil genişbant ve mobil internet kullanımının ise şu anda yüzde 6 civarında olduğunu gösterdi.
Araştırmaya katılanlar arasında sosyal ağların insanların iletişim yetenekleri ve dili doğru kullanmaları konusunda olumsuz etkisi olduğunu düşünenlerin oranı araştırmanın yapıldığı 25 ülke ortalamasında yüzde 36 olurken, bu oran Türkiye’de yüzde 45 olarak gerçekleşti.
‘Fırsat buldukça işte bile olsam sosyal ağ sitelerini ziyaret etmeye çalışıyorum’ diyenlerin oranı ise dünya ortalamasında yüzde 18, Türkiye’de yüzde 28 oldu.
MOBİL İNTERNETTE 'ÖZEL'İZ
ERICSSON Türkiye Pazarlama ve Strateji Müdürü Erdem Aksakal, Türkiye çapında 1500 kişiyle yaptkları araştır-manın telekom pazarındaki sonuçları gösterdiğini belirterek, “Türkiye’nin diğer ülkelerle kıyaslandığında mobil internette pek çok alanda özel bir konumda olduğunu görüyoruz” dedi.
Google'dan yeni hizmet
Arama motoru Google dev bir hizmetle daha kullanıcıların karşısına çıkıyor
Mobil kullanıcılar bundan böyle yazarak değil konuşarak arama yapabilecek.
Google, konuşarak arama imkanı tanıyan Google Voice Search hizmetini, Türkiye’de ve Türkçe olarak sunacak.
Mobil cihaz kullanıcılarına aramak istedikleri kelimeleri yazarak değil konuşarak arama imkanı tanıyan Google Voice Search için, Google Türkiye ekibi önümüzdeki günlerde tanıtım toplantısı düzenleyecek.
Mobil kullanıcılar bundan böyle yazarak değil konuşarak arama yapabilecek.
Google, konuşarak arama imkanı tanıyan Google Voice Search hizmetini, Türkiye’de ve Türkçe olarak sunacak.
Mobil cihaz kullanıcılarına aramak istedikleri kelimeleri yazarak değil konuşarak arama imkanı tanıyan Google Voice Search için, Google Türkiye ekibi önümüzdeki günlerde tanıtım toplantısı düzenleyecek.
11 Ekim 2010 Pazartesi
Google TV: İlk bomba hazır!
Kablosuz araçlarıyla teknoloji ve donanım dünyasında ünü oldukça fazla olan Logitech'in yeni ürünleri görücüye çıktı. Firmanın özellikle Google TV için ürettiği kutu görülmeye değer.
Logitech Revue adını alan bu seride Revue kablosuz kumanda bulunuyor. Klavye görünümlü bu kumandada bir adet touchpad de bulunuyor. Google TV için özel hazırlanmış kumandalar arasında, kumandasını çok büyük sevmeyenler için bir adet de mini uzaktan kumandalı klavye bulunuyor. Seride bir adet de Logitech Revue webcam bulunuyor.
Logitech Revue adını alan bu seride Revue kablosuz kumanda bulunuyor. Klavye görünümlü bu kumandada bir adet touchpad de bulunuyor. Google TV için özel hazırlanmış kumandalar arasında, kumandasını çok büyük sevmeyenler için bir adet de mini uzaktan kumandalı klavye bulunuyor. Seride bir adet de Logitech Revue webcam bulunuyor.
Philips ile 3 boyutlu sinema
200 Hz ve 400 Hz, Philips’in 3D televizyonlarında tepki süresini 0.5ms’ye getirerek en hızlı hareketli sahnelerde netlik sunuyor. Sol ve sağ göz tarafından izlenen iki farklı görüntü, tek bir 3D görsel deneyimde birleşiyor. Philips, Active 3D teknolojisi ile Active 3D gözlüklerin deklanşörlerini TV ekranında gösterilen görüntü ile senkronize ederek hızlı bir şekilde açıp kapayan kablosuz verici kullanıyor.
Kredi alana ‘en yeni teknolojiler’ bedava!
Müşteri sayısını artırmak veya internet bankacılığını yaygınlaştırmak isteyen bankalar son dönemde teknolojinin en son ürünleriyle süsledikleri kampanyalara ağırlık veriyor. Bankalar, konut kredisi alana 102 ekran full HD LCD televizyon, internette işlemlerini yapanlara iPad veya notebook hediye ediyor.
Küresel krize dayanıklılıklarıyla dikkat çeken Türk bankaları, yurtiçinde bireysel müşterileri hediye kampanyalarıyla cezbetmeye çalışıyor. Üstelik bankalar teknolojinin en son örnekleriyle kampanyaya çıkıyor. Akbank’tan HSBC’ye, İş Bankası’ndan Finansbank’a, Garanti Bankası’ndan Türk Ekonomi Bankası’na ülkemizin önde gelen bankaları, müşterilerinin ihtiyaç duydukları kredileri, teknolojik ödüller vaat eden kampanyalarla birlikte veriyor. Bazı bankalar ise internet bankacılığı kullanımını arttırmak için düzenlediği hediyeli kampanyalarla dikkat çekiyor.
Bu kampanyalarda Türkiye’de henüz resmi lansmanı yapılmayan iPad’den HP veya Samsung mini netbook’a, Sony veya Samsung LCD televizyondan USB belleğe kadar birçok ürüne sahip olma fırsatı veriliyor. Peki hangi banka, hangi teknolojik hediyeye sahip olma fırsatı sunuyor?
- İş Bankası’nın 1 Eylül’de başlayan kampanyasında iPad kazanma fırsatı var. 30 Eylül’de sona erecek kampanyaya göre, İnternet Şubesi’ne i-anahtar, Cep Anahtar veya Mobil İmza araçlarından biri ile giriş yapan 50 müşteri 50 adet 64 GB 3G/WIFI iPad’den birini kazanma şansını yakalıyor.
- Akbank’ta düşük faizli ve HP Mini hediyeli İhtiyaç Kredisi kampanyası var. “Tüm ihtiyaçlarınız için sadece yüzde 0.79’dan başlayan faizler ile ihtiyaç kredinizi hemen kullanın, çok indirimli kampanya ile nakit ihtiyacınızı karşılayın... Üstelik, 500 netbook’tan birini kazanma fırsatını yakalayın” diyen Akbank, HP Mini ile birlikte 1 aylık bedava data paketi de sunuyor.
LCD’li konut kredisi
- HSBC, ev kredisi almak isteyenler için düzenlediği kampanya ile dikkat çekiyor. 24 ay ve üzeri vadelerde kredi alanlar bu kampanyadan yararlanacak. 50-100 bin lira arasında konut kredisi kullanacak olan banka müşterilerine Sony 80 ekran HD ready LCD TV, 100 bin lira ve üzeri krediler için Sony 102 ekran full HD LCD televizyon hediye edilecek. 13 Eylül’de başlayan kampanya 12 Kasım’da sona erecek. HSBC’nin 20 Eylül’de başlayıp 17 Ekim’de biten kampanyasında ise HSBC Bank Bireysel İnternet Bankacılığı’na giriş yapanlar arasından 20 kişi Samsung N210 netbook kazanacak.
- Finansbank, hediyeli ihtiyaç kredisi kampanyasını 30 Eylül’e kadar uzattı. Yüzde 0.39’dan başlayan faiz oranlarıyla kredi veren banka, 1 Opel Corsa ya da 20 Samsung netbook’tan birini kazanma şansını da veriyor. Kampanyaya katılmak için 5030’a TC kimlik numaranızı göndererek yapabilirsiniz. Anında Başvur’a tıklayarak internetten veya şubelerden dee başvuru yapmak mümkün.
- Türk Ekonomi Bankası (TEB) ise bol bilgiye bol şans sunuyor! 26 Ağustos’ta başlayıp 1 Ekim’de sona erecek kampanyada herhangi bir TEB şubesinden, işletmenize ait güncellediğiniz bilgiler için hediyeler kazanabilirsiniz. Çekiliş ile 3 adet HP Compaq notebook, 5 adet Samsung LCD TV ve 50 adet USB bellek kazanma şansı var.
- Garanti Bankası da 23 Ağustos-19 Eylül tarihleri arasında İnternet ya da Cep Şubesi’ne giriş yapanlara Sony Bloggie HD Mini Kamera hediye etti.
Casio Exilim Z16 Avrupa ile aynı anda Türkiye’de
YILDIZ Bilişim Grubu Şirketleri’nden MersaSistem distribütörlüğünde Türkiye pazarına sunulan Casio, fotoğraf çekmeye yeni başlayanlar için geliştirdiği Exilim serisinin yeni üyesi Z16’yı Avrupa ile aynı anda satışa sunuyor. Z16, sadece 119 gram ağırlığında. Yılın trendi renkleri, kırmızı, pembe, siyah ve gümüş renkleriyle üretilen Exilim serisinin yeni üyesi kullanıcısına 12.1 megapiksel çözünürlük sunuyor. Küçük yapısına rağmen arka bölümünde 2.7 inç büyüklüğünde yüksek çözünürlüklü LCD ekranı barındıran Z16, kolay kullanılabilir kısa yol tuşları ve akıllı çekim modlarıyla dikkat çekiyor. Exilim Z16, Ekim ayında fotoğraf tutkunlarıyla buluşacak.
HTC’nin akıllı seçenekleri arttı
HTC Corporation, yeni HTC Desire HDTM ve HTC Desire ZTM Android tabanlı akıllı telefonlar ile kullanıcılarına yeni bir ‘HTC Sense’ deneyimi sunuyor. Yeni HTC Sense deneyimi ile HTC’nin telefon modelleri daha fazla kişiselleştirilerek kullanıcı odaklı bir yaklaşım hedefleniyor. Yeni kamera deneyimi ile kullanıcılar HD videolar kayıt edebiliyor ve çeşitli eğlenceli kamera efektleri ile görüntü yakalayabiliyor ve düzenleyebiliyorlar. HTCSense.com yeni bir HTC telefonun kurulumunu ve kişiler, metin mesajları ve çağrı geçmişi gibi arşivlenen mobil içeriklere PC tarayıcısından erişmeyi kolaylaştırıyor. HTC Desire HD parlak 4.3 inç LCD ekranı ve Dolby Mobile ve SRS virtual sound ile üstün multimedya içeriğiyle dikkat çekiyor ve bir ilk olarak yeni 1GHz Qualcomm 8255 Snapdragon işlemciye sahip bulunuyor. HTC Desire Z ise sürekli hareket halinde olan kişilerin Facebook ve Twitter’da arkadaşlarıyla ya da işyerindeki iş arkadaşları ve müşterileri ile bağlantıda kalmalarını kolaylaştırıyor.
Surf ile her güne yeni bir renkle başlayın!
GENERAL Mobile’ın yeni çift sim kartlı modeli DST Surf, şık tasarımı ve rengarenk kapakları ile size her gün farklı bir telefon kullanma hissi yaşatacak. Avuç içine oturan ergonomik tasarımı olan ürün, her güne başka bir renkle başlamanızı sağlayacak değişebilir kapakları ile dikkat çekiyor. DST Surf ayrıca 2.8 inç dokunmatik ekrana, GPRS, EDGE, WAP, MMS, e-posta, MMS, bluetooth, FM radyo ve java özelliklerine sahip.
Pentax’ın yeni modelleri renklendi
TÜRKİYE temsilciliğini Nar Teknololi Yatırım A.Ş.’nin yaptığı Pentax’ın K-r değiştirilebilir lensli dijital SLR fotoğraf makineleri Ekim ayında satışa çıkıyor. 3 farklı renkteki yeni model, yüksek performansla kullanıcı dostu işletimi ve infrared (kızılötesi) ile veri aktarımı gibi özellikleri birleştiriyor. 12.4 megapiksel görüntü çekimi, HDTV-oranlı video kayıt, saniyede 6 kare yüksek hızda sürekli çekim, ISO 25600’te süper yüksek hassasiyetli çekim ürünün özellikleri arasında...
Dünyanın en ince bilgisayarı Dell Adamo
DÜNYANIN en ince bilgisayarı Dell Adamo XPS, 9.9 milimetrelik inceliği ve tasarımı ile dikkat çekiyor. Dell Adamo XPS, yalnızca bir parmak hareketi ile açılıyor ve klavye ekranın altında birden bire beliriyor. Siyah, mücevher kutusu şeklindeki paketin içindeki kumaşla sarmalanmış olan Adamo XPS hediye duygusu yaşatıyor. Sınırlı sayıda üretilen Dell Adamo XPS, Türkiye’de yalnızca 30 şanslı kişinin olacak. Ürünün satış fiyatı ise 5 bin 499TL.
Türk Telekom devlerle enerji tasarrufu için çalışacak
Türk Telekom, sektörde enerjinin verimli kullanılması için çalışan ve kâr amacı gütmeyen Global Çevresel-Sürdürülebilirlilik Girişimi’nin (GeSI) üyesi oldu. Türk Telekom GeSI’ye üye olan ilk Türk şirketi olurken iklim değişimini önlemek amacıyla ICT sektörünün gücünden yararlanmayı hedefleyen GeSI’nin üyeleri arasında Microsoft, British Telecom, HP, Nokia, Ericcson, Cisco gibi şirketler bulunuyor. Türk Telekom’dan yapılan açıklamada, Türk Telekom’un, GeSI çatısı altında faaliyet gösteren Enerji Verimliliği Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında enerji ve IT ekipmanlarının verimli kullanılması için diğer üyelerle bilgi ve tecrübe paylaşımı gerçekleştireceği belirtildi. GeSI, 2001 yılında AB milenyum hedefleri doğrultusunda Brüksel’de kuruldu. GeSI, daha az kaynak kullanımına yönelik ürünlere öncülük etmek ve insanların bu konudaki haklarının anlaşılması için projeler üretiyor.
LG sinema keyfine ‘Film ekimi’yle devam
LG Electronics, bu yıl 9’uncusu düzenlenecek olan “Filmekimi”nin sponsorluğunu üstleniyor. Sinemaseverler bu yıl 8 -14 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Filmekimi programında Cannes, Berlin, Sundance, Venedik gibi festivallerde boy gösteren ödüllü filmleri ve büyük ustaların yapıtlarının da bulunduğu 31 filmi izleme fırsatını yakalayacak. LG’nin yalnızca teknoloji geliştiren bir şirket kimliğiyle değil, kitlelerin yaşamlarına değer katan, duyarlılık sahibi bir kuruluş olduğunu belirten LG Türkiye Marka Pazarlama Müdürü Aysun Şabanlı, “Sinemanın kitleleri biraraya getiren gücüne inanıyor ve sinemaya olan desteğimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda, geçtiğimiz yıl sponsorluk desteği bulamayan en önemli sinema festivallerinden olan Filmekimi’nin bu yılki sponsorluğunu üstlenmenin heyecanını yaşıyoruz” dedi.
Avea, iPad ve Jet Mobil Modem kazandırıyor
AVEA, 22 Eylül ‘de başlayıp 22 Kasım’da sona erecek kampanya ile 3G yazarak 3334’e gonderip 3G’ye geçen müşterilerine hediye verecek. 3G’ye geçen Avealılar arasından yapılacak çekilişle 3 kişi Apple iPad 32 GB, 333 kişi Avea Jet Mobil Modem ve 3.333 kişi de 33 dakika Avea yönüne konuşma süresi kazanacak. Kampanyaya katılmak isteyenlerin cep telefonlarından 3G yazarak, 3334’e göndermeleri ve böylece 3G’ye ücretsiz geçmeleri yeterli oluyor. Kampanya boyunca 3G’ye geçen ve kampanya sonunda halen 3G abonesi olan bireysel Avea aboneleri (Avea Jet Mobil Modem aboneleri hariç) çekilişe katılmaya hak kazanıyor.
Kredi alana ‘en yeni teknolojiler’ bedava!
Müşteri sayısını artırmak veya internet bankacılığını yaygınlaştırmak isteyen bankalar son dönemde teknolojinin en son ürünleriyle süsledikleri kampanyalara ağırlık veriyor. Bankalar, konut kredisi alana 102 ekran full HD LCD televizyon, internette işlemlerini yapanlara iPad veya notebook hediye ediyor.
Küresel krize dayanıklılıklarıyla dikkat çeken Türk bankaları, yurtiçinde bireysel müşterileri hediye kampanyalarıyla cezbetmeye çalışıyor. Üstelik bankalar teknolojinin en son örnekleriyle kampanyaya çıkıyor. Akbank’tan HSBC’ye, İş Bankası’ndan Finansbank’a, Garanti Bankası’ndan Türk Ekonomi Bankası’na ülkemizin önde gelen bankaları, müşterilerinin ihtiyaç duydukları kredileri, teknolojik ödüller vaat eden kampanyalarla birlikte veriyor. Bazı bankalar ise internet bankacılığı kullanımını arttırmak için düzenlediği hediyeli kampanyalarla dikkat çekiyor.
Bu kampanyalarda Türkiye’de henüz resmi lansmanı yapılmayan iPad’den HP veya Samsung mini netbook’a, Sony veya Samsung LCD televizyondan USB belleğe kadar birçok ürüne sahip olma fırsatı veriliyor. Peki hangi banka, hangi teknolojik hediyeye sahip olma fırsatı sunuyor?
- İş Bankası’nın 1 Eylül’de başlayan kampanyasında iPad kazanma fırsatı var. 30 Eylül’de sona erecek kampanyaya göre, İnternet Şubesi’ne i-anahtar, Cep Anahtar veya Mobil İmza araçlarından biri ile giriş yapan 50 müşteri 50 adet 64 GB 3G/WIFI iPad’den birini kazanma şansını yakalıyor.
- Akbank’ta düşük faizli ve HP Mini hediyeli İhtiyaç Kredisi kampanyası var. “Tüm ihtiyaçlarınız için sadece yüzde 0.79’dan başlayan faizler ile ihtiyaç kredinizi hemen kullanın, çok indirimli kampanya ile nakit ihtiyacınızı karşılayın... Üstelik, 500 netbook’tan birini kazanma fırsatını yakalayın” diyen Akbank, HP Mini ile birlikte 1 aylık bedava data paketi de sunuyor.
LCD’li konut kredisi
- HSBC, ev kredisi almak isteyenler için düzenlediği kampanya ile dikkat çekiyor. 24 ay ve üzeri vadelerde kredi alanlar bu kampanyadan yararlanacak. 50-100 bin lira arasında konut kredisi kullanacak olan banka müşterilerine Sony 80 ekran HD ready LCD TV, 100 bin lira ve üzeri krediler için Sony 102 ekran full HD LCD televizyon hediye edilecek. 13 Eylül’de başlayan kampanya 12 Kasım’da sona erecek. HSBC’nin 20 Eylül’de başlayıp 17 Ekim’de biten kampanyasında ise HSBC Bank Bireysel İnternet Bankacılığı’na giriş yapanlar arasından 20 kişi Samsung N210 netbook kazanacak.
- Finansbank, hediyeli ihtiyaç kredisi kampanyasını 30 Eylül’e kadar uzattı. Yüzde 0.39’dan başlayan faiz oranlarıyla kredi veren banka, 1 Opel Corsa ya da 20 Samsung netbook’tan birini kazanma şansını da veriyor. Kampanyaya katılmak için 5030’a TC kimlik numaranızı göndererek yapabilirsiniz. Anında Başvur’a tıklayarak internetten veya şubelerden dee başvuru yapmak mümkün.
- Türk Ekonomi Bankası (TEB) ise bol bilgiye bol şans sunuyor! 26 Ağustos’ta başlayıp 1 Ekim’de sona erecek kampanyada herhangi bir TEB şubesinden, işletmenize ait güncellediğiniz bilgiler için hediyeler kazanabilirsiniz. Çekiliş ile 3 adet HP Compaq notebook, 5 adet Samsung LCD TV ve 50 adet USB bellek kazanma şansı var.
- Garanti Bankası da 23 Ağustos-19 Eylül tarihleri arasında İnternet ya da Cep Şubesi’ne giriş yapanlara Sony Bloggie HD Mini Kamera hediye etti.
Casio Exilim Z16 Avrupa ile aynı anda Türkiye’de
YILDIZ Bilişim Grubu Şirketleri’nden MersaSistem distribütörlüğünde Türkiye pazarına sunulan Casio, fotoğraf çekmeye yeni başlayanlar için geliştirdiği Exilim serisinin yeni üyesi Z16’yı Avrupa ile aynı anda satışa sunuyor. Z16, sadece 119 gram ağırlığında. Yılın trendi renkleri, kırmızı, pembe, siyah ve gümüş renkleriyle üretilen Exilim serisinin yeni üyesi kullanıcısına 12.1 megapiksel çözünürlük sunuyor. Küçük yapısına rağmen arka bölümünde 2.7 inç büyüklüğünde yüksek çözünürlüklü LCD ekranı barındıran Z16, kolay kullanılabilir kısa yol tuşları ve akıllı çekim modlarıyla dikkat çekiyor. Exilim Z16, Ekim ayında fotoğraf tutkunlarıyla buluşacak.
HTC’nin akıllı seçenekleri arttı
HTC Corporation, yeni HTC Desire HDTM ve HTC Desire ZTM Android tabanlı akıllı telefonlar ile kullanıcılarına yeni bir ‘HTC Sense’ deneyimi sunuyor. Yeni HTC Sense deneyimi ile HTC’nin telefon modelleri daha fazla kişiselleştirilerek kullanıcı odaklı bir yaklaşım hedefleniyor. Yeni kamera deneyimi ile kullanıcılar HD videolar kayıt edebiliyor ve çeşitli eğlenceli kamera efektleri ile görüntü yakalayabiliyor ve düzenleyebiliyorlar. HTCSense.com yeni bir HTC telefonun kurulumunu ve kişiler, metin mesajları ve çağrı geçmişi gibi arşivlenen mobil içeriklere PC tarayıcısından erişmeyi kolaylaştırıyor. HTC Desire HD parlak 4.3 inç LCD ekranı ve Dolby Mobile ve SRS virtual sound ile üstün multimedya içeriğiyle dikkat çekiyor ve bir ilk olarak yeni 1GHz Qualcomm 8255 Snapdragon işlemciye sahip bulunuyor. HTC Desire Z ise sürekli hareket halinde olan kişilerin Facebook ve Twitter’da arkadaşlarıyla ya da işyerindeki iş arkadaşları ve müşterileri ile bağlantıda kalmalarını kolaylaştırıyor.
Surf ile her güne yeni bir renkle başlayın!
GENERAL Mobile’ın yeni çift sim kartlı modeli DST Surf, şık tasarımı ve rengarenk kapakları ile size her gün farklı bir telefon kullanma hissi yaşatacak. Avuç içine oturan ergonomik tasarımı olan ürün, her güne başka bir renkle başlamanızı sağlayacak değişebilir kapakları ile dikkat çekiyor. DST Surf ayrıca 2.8 inç dokunmatik ekrana, GPRS, EDGE, WAP, MMS, e-posta, MMS, bluetooth, FM radyo ve java özelliklerine sahip.
Pentax’ın yeni modelleri renklendi
TÜRKİYE temsilciliğini Nar Teknololi Yatırım A.Ş.’nin yaptığı Pentax’ın K-r değiştirilebilir lensli dijital SLR fotoğraf makineleri Ekim ayında satışa çıkıyor. 3 farklı renkteki yeni model, yüksek performansla kullanıcı dostu işletimi ve infrared (kızılötesi) ile veri aktarımı gibi özellikleri birleştiriyor. 12.4 megapiksel görüntü çekimi, HDTV-oranlı video kayıt, saniyede 6 kare yüksek hızda sürekli çekim, ISO 25600’te süper yüksek hassasiyetli çekim ürünün özellikleri arasında...
Dünyanın en ince bilgisayarı Dell Adamo
DÜNYANIN en ince bilgisayarı Dell Adamo XPS, 9.9 milimetrelik inceliği ve tasarımı ile dikkat çekiyor. Dell Adamo XPS, yalnızca bir parmak hareketi ile açılıyor ve klavye ekranın altında birden bire beliriyor. Siyah, mücevher kutusu şeklindeki paketin içindeki kumaşla sarmalanmış olan Adamo XPS hediye duygusu yaşatıyor. Sınırlı sayıda üretilen Dell Adamo XPS, Türkiye’de yalnızca 30 şanslı kişinin olacak. Ürünün satış fiyatı ise 5 bin 499TL.
Türk Telekom devlerle enerji tasarrufu için çalışacak
Türk Telekom, sektörde enerjinin verimli kullanılması için çalışan ve kâr amacı gütmeyen Global Çevresel-Sürdürülebilirlilik Girişimi’nin (GeSI) üyesi oldu. Türk Telekom GeSI’ye üye olan ilk Türk şirketi olurken iklim değişimini önlemek amacıyla ICT sektörünün gücünden yararlanmayı hedefleyen GeSI’nin üyeleri arasında Microsoft, British Telecom, HP, Nokia, Ericcson, Cisco gibi şirketler bulunuyor. Türk Telekom’dan yapılan açıklamada, Türk Telekom’un, GeSI çatısı altında faaliyet gösteren Enerji Verimliliği Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında enerji ve IT ekipmanlarının verimli kullanılması için diğer üyelerle bilgi ve tecrübe paylaşımı gerçekleştireceği belirtildi. GeSI, 2001 yılında AB milenyum hedefleri doğrultusunda Brüksel’de kuruldu. GeSI, daha az kaynak kullanımına yönelik ürünlere öncülük etmek ve insanların bu konudaki haklarının anlaşılması için projeler üretiyor.
LG sinema keyfine ‘Film ekimi’yle devam
LG Electronics, bu yıl 9’uncusu düzenlenecek olan “Filmekimi”nin sponsorluğunu üstleniyor. Sinemaseverler bu yıl 8 -14 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Filmekimi programında Cannes, Berlin, Sundance, Venedik gibi festivallerde boy gösteren ödüllü filmleri ve büyük ustaların yapıtlarının da bulunduğu 31 filmi izleme fırsatını yakalayacak. LG’nin yalnızca teknoloji geliştiren bir şirket kimliğiyle değil, kitlelerin yaşamlarına değer katan, duyarlılık sahibi bir kuruluş olduğunu belirten LG Türkiye Marka Pazarlama Müdürü Aysun Şabanlı, “Sinemanın kitleleri biraraya getiren gücüne inanıyor ve sinemaya olan desteğimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda, geçtiğimiz yıl sponsorluk desteği bulamayan en önemli sinema festivallerinden olan Filmekimi’nin bu yılki sponsorluğunu üstlenmenin heyecanını yaşıyoruz” dedi.
Avea, iPad ve Jet Mobil Modem kazandırıyor
AVEA, 22 Eylül ‘de başlayıp 22 Kasım’da sona erecek kampanya ile 3G yazarak 3334’e gonderip 3G’ye geçen müşterilerine hediye verecek. 3G’ye geçen Avealılar arasından yapılacak çekilişle 3 kişi Apple iPad 32 GB, 333 kişi Avea Jet Mobil Modem ve 3.333 kişi de 33 dakika Avea yönüne konuşma süresi kazanacak. Kampanyaya katılmak isteyenlerin cep telefonlarından 3G yazarak, 3334’e göndermeleri ve böylece 3G’ye ücretsiz geçmeleri yeterli oluyor. Kampanya boyunca 3G’ye geçen ve kampanya sonunda halen 3G abonesi olan bireysel Avea aboneleri (Avea Jet Mobil Modem aboneleri hariç) çekilişe katılmaya hak kazanıyor.
Her şeyi bilen ayna
Son teknolojik oyuncağımıza merhaba deyin: İşte her şeyi eksiksiz bilen ayna...
Aynalardan korkar mısınız? Peki, her gün sabah aynaya baktığınızda tam olarak ne görüyorsunuz?
MIT'in yeni geliştirdiği bir ayna sayesinde aynaya baktığımızda artık sadece kendi görüntümüzü görmeyeceğiz. Ming-Zher Poh isimli araştırmacı tarafından geliştirilen yeni bir ayna; üzerinde bulunan bir kamera sayesinde nabız ritmimizi, solunum ve kan basıncımızın durumunu bize direk olarak gösterebiliyor. Public - domain yazılımı sayesinde yüzümüzün duruşu ve görüntüsünü baz alan ayna, gönderdiği kırmızı, yeşil ve mavi ışınlar sayesinde istediği ölçümleri elde edebiliyor.
Özellikle hareket halindeki cisimlerde çalışması bir hayli güç olan bu sistem, yine Poh tarafından Independent Component Analysis isimli sinyal cihazı kullanılarak başarılı bir halde çalıştırıldı. Hollanda'daki TNO Science & Industry'de çalışan Fokko Wieringa adındaki kıdemli bilim adamı aslında benzeri bir sistemi 2005 yılında üretmişti. Fokko; "Üretilen bu yeni metottaki asıl heyecan uyandırıcı olaysa insan yüzündeki spesifik bölgelerin algılanması ve takip edilebilmesi" diyerek bu yeni gelişme karşısındaki heyecanını belirtti.
Poh ise durmak niyetinde değil. Bir sonraki adımında kan basıncını ve kandaki oksijen değeri ölçümlerini aynı video görüntüsü üzerinde birleştirmeyi planlıyor.
Aynalardan korkar mısınız? Peki, her gün sabah aynaya baktığınızda tam olarak ne görüyorsunuz?
MIT'in yeni geliştirdiği bir ayna sayesinde aynaya baktığımızda artık sadece kendi görüntümüzü görmeyeceğiz. Ming-Zher Poh isimli araştırmacı tarafından geliştirilen yeni bir ayna; üzerinde bulunan bir kamera sayesinde nabız ritmimizi, solunum ve kan basıncımızın durumunu bize direk olarak gösterebiliyor. Public - domain yazılımı sayesinde yüzümüzün duruşu ve görüntüsünü baz alan ayna, gönderdiği kırmızı, yeşil ve mavi ışınlar sayesinde istediği ölçümleri elde edebiliyor.
Özellikle hareket halindeki cisimlerde çalışması bir hayli güç olan bu sistem, yine Poh tarafından Independent Component Analysis isimli sinyal cihazı kullanılarak başarılı bir halde çalıştırıldı. Hollanda'daki TNO Science & Industry'de çalışan Fokko Wieringa adındaki kıdemli bilim adamı aslında benzeri bir sistemi 2005 yılında üretmişti. Fokko; "Üretilen bu yeni metottaki asıl heyecan uyandırıcı olaysa insan yüzündeki spesifik bölgelerin algılanması ve takip edilebilmesi" diyerek bu yeni gelişme karşısındaki heyecanını belirtti.
Poh ise durmak niyetinde değil. Bir sonraki adımında kan basıncını ve kandaki oksijen değeri ölçümlerini aynı video görüntüsü üzerinde birleştirmeyi planlıyor.
Sürücüsüz araç trafiğe çıktı!
İnternet devi Google, kendi kendisini sürebilen sürücüsüz otomobilleri California yollarında binlerce kilometrede başarıyla test ettiğini açıkladı.
İnternet devriminin öncüsü Google sürücüsüz otomobil dönemini başlattı. Trafiğe çıkan 7 araç 224 bin km yol yaptı. Google araçları bir kez kazaya karıştı, onda da kırmızı ışıkta bekleyen araca arkadan çarptılar.
Dünyanın en çok ziyaret edilen internet sitesi Google’ın, üzerindeki sensörler, sürüş bilgisayarı ve GPS sistemi sayesinde kendi kendine yol alabilen robot araçları ilk kez trafiğe çıktı. Ulaşım sektöründe devrim niteliğindeki bu adımın kimseye haber verilmeden San Francisco’da atıldığı Google tarafından dünyaya duyruldu. Google mühendisleri tarafından geliştirilen 6 Toyota Prius ve bir Audi TT’nin dik ve bol virajlı San Francisco’da toplam 224 bin kilometre yol yaptığı açıklandı. Geliştirilen araçların esas olarak Google veri merkezini ve harita sistemini (Google Maps) kullandığı belirtildi.
360 derecelik bakış
Google’ın resmi blog sayfasında araçları tanıtan şirket, “Google, teknoloji aracılığıyla büyük sorunlara çare bulmak için kuruldu. Şu an en büyük sorun trafikte yaşanan ölümler ve çevre kirliliği. Bu projeyle iki sorunun da üstesinden gelmeye çalışıyoruz” denildi. Gizlilikle yürütülen dev projede 7 araçtan sadece biri kaza geçirdi. Onda da arkadan gelen otomobil kırmızı ışıkta duran “Google arabası”na çarptı. Seri halde üretilen araçların birkaç ufak hamle ile robot arabaya çevrilebilmesinin büyük bir adım olacağı belirtiliyor. Robot arabalar üzerlerindeki kameralar sayesinde 360 derecelik bir bakış açısına sahip ve ortalama bir sürücüden çok daha hızlı tepki verebiliyor.
Robot araba nasıl çalışıyor?
Tespit cihazı: Havacılıkta kullanılan ışıkla tespit sistemi sayesinde aracın etrafı 3 boyutlu bir biçimde görüntüleniyor. 60 metre uzağın haritası çıkartılabiliyor.
Konum belirleyici: Aracın sol tarafından bulunan algılayıcı sayesinde elektronik harita üzerinde aracın konumu belirlenebiliyor.
KAMERA: Dikiz aynasındaki kamera trafik ışıklarını ve arabanın önünden geçen yaya, hayvan ve bisikletleri algılayabiliyor.
Radar: Ön tarafta üç arka tarafta bir tane radar bulunuyor. Bu radarlar sayesinde aracın etrafındaki nesnelerin konumu algılanıyor.
CEO tüyo vermişti
Agresif, güvenli, aceleci gibi farklı şoför profillerine göre kaydedilebilen araçlar farklı bölgelerden geçerken yaya geçidi ve hız limitlerini bilip ona göre hareket ediyor. Google’ın sitesinde projenin henüz gelişme aşamasında olduğunun altı çizildi. Google’ın robot araba sayesinde veri tabanından bilgi ve harita satarak para kazanabileceği tahmin ediliyor. Google CEO’su Eric Schmidt, birkaç hafta önce düzenlenen bir konferansta, “Bilgisayarların insanların iyi yapamadıkları işleri yapmaları kaçınılmaz. Kazalara rağmen arabaları hala bilgisayarların değil insanların sürüyor olması gülünç” demişti.
İnternet devriminin öncüsü Google sürücüsüz otomobil dönemini başlattı. Trafiğe çıkan 7 araç 224 bin km yol yaptı. Google araçları bir kez kazaya karıştı, onda da kırmızı ışıkta bekleyen araca arkadan çarptılar.
Dünyanın en çok ziyaret edilen internet sitesi Google’ın, üzerindeki sensörler, sürüş bilgisayarı ve GPS sistemi sayesinde kendi kendine yol alabilen robot araçları ilk kez trafiğe çıktı. Ulaşım sektöründe devrim niteliğindeki bu adımın kimseye haber verilmeden San Francisco’da atıldığı Google tarafından dünyaya duyruldu. Google mühendisleri tarafından geliştirilen 6 Toyota Prius ve bir Audi TT’nin dik ve bol virajlı San Francisco’da toplam 224 bin kilometre yol yaptığı açıklandı. Geliştirilen araçların esas olarak Google veri merkezini ve harita sistemini (Google Maps) kullandığı belirtildi.
360 derecelik bakış
Google’ın resmi blog sayfasında araçları tanıtan şirket, “Google, teknoloji aracılığıyla büyük sorunlara çare bulmak için kuruldu. Şu an en büyük sorun trafikte yaşanan ölümler ve çevre kirliliği. Bu projeyle iki sorunun da üstesinden gelmeye çalışıyoruz” denildi. Gizlilikle yürütülen dev projede 7 araçtan sadece biri kaza geçirdi. Onda da arkadan gelen otomobil kırmızı ışıkta duran “Google arabası”na çarptı. Seri halde üretilen araçların birkaç ufak hamle ile robot arabaya çevrilebilmesinin büyük bir adım olacağı belirtiliyor. Robot arabalar üzerlerindeki kameralar sayesinde 360 derecelik bir bakış açısına sahip ve ortalama bir sürücüden çok daha hızlı tepki verebiliyor.
Robot araba nasıl çalışıyor?
Tespit cihazı: Havacılıkta kullanılan ışıkla tespit sistemi sayesinde aracın etrafı 3 boyutlu bir biçimde görüntüleniyor. 60 metre uzağın haritası çıkartılabiliyor.
Konum belirleyici: Aracın sol tarafından bulunan algılayıcı sayesinde elektronik harita üzerinde aracın konumu belirlenebiliyor.
KAMERA: Dikiz aynasındaki kamera trafik ışıklarını ve arabanın önünden geçen yaya, hayvan ve bisikletleri algılayabiliyor.
Radar: Ön tarafta üç arka tarafta bir tane radar bulunuyor. Bu radarlar sayesinde aracın etrafındaki nesnelerin konumu algılanıyor.
CEO tüyo vermişti
Agresif, güvenli, aceleci gibi farklı şoför profillerine göre kaydedilebilen araçlar farklı bölgelerden geçerken yaya geçidi ve hız limitlerini bilip ona göre hareket ediyor. Google’ın sitesinde projenin henüz gelişme aşamasında olduğunun altı çizildi. Google’ın robot araba sayesinde veri tabanından bilgi ve harita satarak para kazanabileceği tahmin ediliyor. Google CEO’su Eric Schmidt, birkaç hafta önce düzenlenen bir konferansta, “Bilgisayarların insanların iyi yapamadıkları işleri yapmaları kaçınılmaz. Kazalara rağmen arabaları hala bilgisayarların değil insanların sürüyor olması gülünç” demişti.
Facebook bi'haber!
Türkiye bir haftadır sosyal paylaşım sitesi Facebook’un kapatılıp kapatılmayacağını tartışıyor. VATAN’ın ulaştığı Facebook yöneticileri ise açılan hiçbir dava ile ilgili bilgilerinin olmadığını belirtti.
Türkiye bir haftadır yine internet yasaklarını tartışıyor. Youtube’dan sonra hakaret içeren sakıncalı içerikler nedeniyle dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitesi Facebook’un da kapatılması gündeme geldi. Türkiye önce Facebook’un hem Atatürk hem de CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu’na yönelik hakaret edilen içerikler yayınladığı için kapatılmanın eşiğine geldiğini öğrendi.
Ancak bu iki kapatma kararı da Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın müdahalesiyle önlendi. TİB Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili içeriğin kaldırılması için girişimde bulundu ve Facebook bu içeriği yayından kaldırdı. Atatürk’le ilgili diğer sakıncalı içeriğin ise Facebook tarafından kaldırıldığını saptayan TİB, sözkonusu içeriğin yayından kaldırılması nedeniyle kapatma kararının uygulanmamasını istedi. İşte Türkiye’de 22.6 milyon kullanıcısı bulunan Facebook kapanmaktan son anda böyle kurtuldu.
“30 kapatma kararı var”
Ancak Cebit Bilişim Eurasia Fuarı’nın açılışında konuşan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Türkiye bir hukuk devleti. Yasama, yürütme ve yargı var. Yargının aldığı kararlara yürütmenin müdahalesi söz konusu olamaz. İşin arka planına bakmak gerekiyor. Arka planda 30 adet kapatma kararı var. Bu kapatma kararına mukabil sosyal paylaşım sitesi herhangi bir girişimde bulunmamış. Gelip idareyle görüşmemiş, üst mahkemeye de başvurmamış. Yabancı şirketlerde Türk şirketleriyle aynı kanunlara tabidir” dedi. Yıldırım, Facebook’un bir üst mahkemeye başvurması halinde sorunun aşılabileceğini de vurguladı.
“Bize herhangi bir dava dosyası ya da bilgi gelmedi”
Türkiye’de hiç bir temsilciliği olmayan Facebook’un kendisine açılan davalara karşı savunma yapması için bir avukatı bile bulunmuyor. VATAN’ın ulaştığı Facebook Avrupa, Ortadoğu ve Afrika İletişim Menajeri Stefano Hesse Türkiye’deki kapatma kararları ve yaşanan son gelişmelerle ilgili şöyle konuştu: “Bahsedilen konu yanlış. Facebook Türkiye’de hakkında açılan davalardan haberdar değildir. Haberlerde yer alan bu 30 kapatma davası bize karşı değil. Bize herhangi bir dava dosyası ya da bilgi gelmedi. Ulaştırma Bakanı başka bir şirket hakkında konuşuyor.
Mahkeme kararlarını bilmiyorum ancak söz konusu davaların Youtube’a karşı olması gerek diye düşünüyorum.”
Türkiye bir haftadır yine internet yasaklarını tartışıyor. Youtube’dan sonra hakaret içeren sakıncalı içerikler nedeniyle dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitesi Facebook’un da kapatılması gündeme geldi. Türkiye önce Facebook’un hem Atatürk hem de CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu’na yönelik hakaret edilen içerikler yayınladığı için kapatılmanın eşiğine geldiğini öğrendi.
Ancak bu iki kapatma kararı da Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın müdahalesiyle önlendi. TİB Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili içeriğin kaldırılması için girişimde bulundu ve Facebook bu içeriği yayından kaldırdı. Atatürk’le ilgili diğer sakıncalı içeriğin ise Facebook tarafından kaldırıldığını saptayan TİB, sözkonusu içeriğin yayından kaldırılması nedeniyle kapatma kararının uygulanmamasını istedi. İşte Türkiye’de 22.6 milyon kullanıcısı bulunan Facebook kapanmaktan son anda böyle kurtuldu.
“30 kapatma kararı var”
Ancak Cebit Bilişim Eurasia Fuarı’nın açılışında konuşan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Türkiye bir hukuk devleti. Yasama, yürütme ve yargı var. Yargının aldığı kararlara yürütmenin müdahalesi söz konusu olamaz. İşin arka planına bakmak gerekiyor. Arka planda 30 adet kapatma kararı var. Bu kapatma kararına mukabil sosyal paylaşım sitesi herhangi bir girişimde bulunmamış. Gelip idareyle görüşmemiş, üst mahkemeye de başvurmamış. Yabancı şirketlerde Türk şirketleriyle aynı kanunlara tabidir” dedi. Yıldırım, Facebook’un bir üst mahkemeye başvurması halinde sorunun aşılabileceğini de vurguladı.
“Bize herhangi bir dava dosyası ya da bilgi gelmedi”
Türkiye’de hiç bir temsilciliği olmayan Facebook’un kendisine açılan davalara karşı savunma yapması için bir avukatı bile bulunmuyor. VATAN’ın ulaştığı Facebook Avrupa, Ortadoğu ve Afrika İletişim Menajeri Stefano Hesse Türkiye’deki kapatma kararları ve yaşanan son gelişmelerle ilgili şöyle konuştu: “Bahsedilen konu yanlış. Facebook Türkiye’de hakkında açılan davalardan haberdar değildir. Haberlerde yer alan bu 30 kapatma davası bize karşı değil. Bize herhangi bir dava dosyası ya da bilgi gelmedi. Ulaştırma Bakanı başka bir şirket hakkında konuşuyor.
Mahkeme kararlarını bilmiyorum ancak söz konusu davaların Youtube’a karşı olması gerek diye düşünüyorum.”
iPhone 4 ucuzladı
iPhone 4 beklenenden daha ucuza geldi ‘grey market’ fiyat kırmak zorunda kaldı
Turkcell ve Vodafone’un Türkiye’ye 24 Eylül’de getirdiği iPhone 4’ün fiyatının beklenenin altında olması, cihazı daha önce ithal ederek getirenleri fiyat kırmak zorunda bıraktı. Operatörlerin 1.600 TL’ye yakın bir fiyata sattığı cihaz, grey market’te 2.700 TL’ye yakın fiyattan satılıyordu.
Akıllı cep telefonu iPhone 4’ün beklenenin altında 1600 TL gibi bir fiyata Türkiye pazarına girmesi, ‘grey market’de (üretici firma ve temsilcilerinden bağımsız olarak bir malın tamamen yasal yollardan ithal edildiği piyasa) fiyatların kırılmasına neden oldu. Türkiye’de eylül başında 2 bin 669 TL’den satışa sunulan iPhone 4’ün, grey market ve başka yollarla bugüne kadar 2 bin adet satıldığı tahmin ediliyor. Operatörlerin resmi olarak 24 Eylül’de piyasaya sunduğu iPhone 4, ilk iki gününde ise adeta yok sattı.
Gold’da fiyat 470 TL ucuzladı
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de heyecan yaratan iPhone 4’ü, operatörleren önce ithal ederek piyasaya sunan Gold Teknoloji Marketleri, fiyatları düşürdü. Gold Genel Müdür Yardımcısı Özcan Ceyhan, şu bilgileri verdi: “Cihazın Türkiye’ye bu kadar düşük fiyattan gelmesi beklenmiyordu. iPhone 3GS bile daha uygun fiyatta kaldı. Ürünü ilk getirdiğimizde 2 bin 669 TL’ye satıyorduk. Biz de fiyatlarımızı zararına da olsak düşürdük, 2 bin 199 TL’ye çektik. Şu ana kadar 1000 adet iPhone 4 sattık. İkinci parti mal getireceğiz. Operatörlerin getirdiği cihazlar kotalı satıldığı için herkes bulamyor. Bu nedenle halen talep görüyoruz. Biz ürünlere sadece ithalatçı garantisi verebiliyoruz.”
İlk kullanan olmanın bedeli
Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği (MOBİSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Caner Özgül de, teknolojiyi herkesten önce kullanmak isteyenler olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Teknolojiyi ilk kullanan olmak isteyenler, çok daha yüksek fiyatları, iki üç ay önce kullanmak için ödeyebiliyor. Ancak bu aşamadan sonra grey market da elinde mal kalanlar cihazları, düşük fiyattan satmak zorunda kalacak. Çünkü Vodafone ve Turkcell’in getirdiği iPhone 4’ün fiyatı 1600 TL ile grey marketin altında kaldı, çok iyi de talep gördü. iPhone 4’te operatörler yeni parti mallarını getirecek ancak salı gününden sonra ürün bulunamayabilir.”
iPhone 4’te hangi operatör ne sunuyor
TURKCELL
Kontratsız bir şekilde, 16 GB’lık modeli 805 Euro’ya (1.597 TL), 32 GB’lık modeli 950 Euro (1.884 TL) peşin ödeyerek almak mümkün.
Kontratlı almak isteyenler için ise mini, küçük, orta ve büyük paket olmak üzere 4 farklı seçenek sunuyor. Kontratların süresi ise 24 ay. Mini paket ödemesiz olarak 95 TL’den başlarken, büyük paket 185 T taksitle satılıyor Pakete göre tüketiciye farklı ses, SMS ve internet seçenekleri de sunuluyor.
VODAFONE
Kontratsız olarak, 16 GB’lık model için 1.589 TL, 32 GB’lık için 1.849 TL peşin ödeme yapmak gerekiyor.
24 ay kontratlı paket, 16 GB’lik cihaz için 65 TL’den, 32 GB’lik model için 75 TL’den başlıyor.
Ayrıca 4 alternatif daha sunuluyor. Bu paketlerden en ucuzunda 16 GB’lik iPhone için ayda 80 TL ödenirken, pakette ayda 1 GB’lik internet var en pahalı pakette, 32 GB’lik iPhone 149 TL taksitle sunuluyor.
Doğubank’ta iPhone 4 almak isteyenlere 130 liraya kadar pasaport ayarlanıyor
PEK çok elektronik üründe olduğu gibi Türkiye’de iPhone sahibi olmanın yollarından biri de İstanbul Sirketici’deki Doğubank’tan geçiyor. Yaklaşık 2 aydır iPhone satışı yapan Doğubank esnafı, bu işten ilk günlerdeki kadar memnun değil. GSM operatörleri Vodafone ve Turkcell’in iPhone 4’le ilgili kampanyalarını açıklamalarının ardından ziyaret ettiğimiz Doğubank’ta, son durum şöyle:
En popüler ürün
Bugünlerde Doğubank’ta hemen hemen herkesin ilgilendiği 1 numaralı ürün iPhone 4. Tüm dükkanlarda alıcı-satıcı diyalogları “İphone 4 var mı”, “Fiyatı ne kadar” şeklinde başlıyor. Ancak potansiyel alıcılar, fiyatların yüksekliğinden yakınıyor. Vodafone ve Turkcell’in farklı alternatifler sunması, bu cihazı spot piyasadan almayı planlayan tüketicinin aklını karıştırmış durumda.
Bir haftada ucuzladı
Spot piyasada 16 GB’lik iPhone’ların fiyatları 1650 TL ile 1800 TL arasında değişiyor. 32 GB’lik iPhone’lar 1850 TL’den 2 bin TL’ye kadar çıkıyor. Ancak bir hafta öncesine kadar 16 GB’lik cihazlar 2 bin TL’ye satılırken, 32 GB’lik cihazlar ise 2 bin 200 TL’den alıcı buluyordu.
Pazarlık yolu açık
Esnaf, bu cihazın kendisine de 600-700 sterline (910 dolar-1065 dolar) geldiğini söylüyor. Bu hesapla esnaf en ucuz iPhone’da 300 lira, en pahalısında 500 lira civarında kâr ediyor. O nedenle pazarlık yolu her zaman açık tutuluyor.
İngiltere tercih ediliyor
Doğubank’ta satılan orjinal iPhone’ların menşei ise Avrupa ve özellikle de İngiltere. Esnaf, satış yaparken ürünün özellikle Avrupa’dan getirildiğini belirtiyor. Çünkü Avrupa’dan gelen cihazlarda (güncelleme) sorunu olmuyor.
İsteyene pasaport
Doğubank’tan alınan iPhone’ların kayıt altına alınması için bir pasaporta işlenmesi gerekiyor. Bu işlemi esnaf da yapabiliyor. Hatta kayıtlı olmayan cihazlar için, alıcıya 100-130 lira karşılığında, pasaport ayarlanabiliyor.
Turkcell ve Vodafone’un Türkiye’ye 24 Eylül’de getirdiği iPhone 4’ün fiyatının beklenenin altında olması, cihazı daha önce ithal ederek getirenleri fiyat kırmak zorunda bıraktı. Operatörlerin 1.600 TL’ye yakın bir fiyata sattığı cihaz, grey market’te 2.700 TL’ye yakın fiyattan satılıyordu.
Akıllı cep telefonu iPhone 4’ün beklenenin altında 1600 TL gibi bir fiyata Türkiye pazarına girmesi, ‘grey market’de (üretici firma ve temsilcilerinden bağımsız olarak bir malın tamamen yasal yollardan ithal edildiği piyasa) fiyatların kırılmasına neden oldu. Türkiye’de eylül başında 2 bin 669 TL’den satışa sunulan iPhone 4’ün, grey market ve başka yollarla bugüne kadar 2 bin adet satıldığı tahmin ediliyor. Operatörlerin resmi olarak 24 Eylül’de piyasaya sunduğu iPhone 4, ilk iki gününde ise adeta yok sattı.
Gold’da fiyat 470 TL ucuzladı
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de heyecan yaratan iPhone 4’ü, operatörleren önce ithal ederek piyasaya sunan Gold Teknoloji Marketleri, fiyatları düşürdü. Gold Genel Müdür Yardımcısı Özcan Ceyhan, şu bilgileri verdi: “Cihazın Türkiye’ye bu kadar düşük fiyattan gelmesi beklenmiyordu. iPhone 3GS bile daha uygun fiyatta kaldı. Ürünü ilk getirdiğimizde 2 bin 669 TL’ye satıyorduk. Biz de fiyatlarımızı zararına da olsak düşürdük, 2 bin 199 TL’ye çektik. Şu ana kadar 1000 adet iPhone 4 sattık. İkinci parti mal getireceğiz. Operatörlerin getirdiği cihazlar kotalı satıldığı için herkes bulamyor. Bu nedenle halen talep görüyoruz. Biz ürünlere sadece ithalatçı garantisi verebiliyoruz.”
İlk kullanan olmanın bedeli
Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği (MOBİSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Caner Özgül de, teknolojiyi herkesten önce kullanmak isteyenler olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Teknolojiyi ilk kullanan olmak isteyenler, çok daha yüksek fiyatları, iki üç ay önce kullanmak için ödeyebiliyor. Ancak bu aşamadan sonra grey market da elinde mal kalanlar cihazları, düşük fiyattan satmak zorunda kalacak. Çünkü Vodafone ve Turkcell’in getirdiği iPhone 4’ün fiyatı 1600 TL ile grey marketin altında kaldı, çok iyi de talep gördü. iPhone 4’te operatörler yeni parti mallarını getirecek ancak salı gününden sonra ürün bulunamayabilir.”
iPhone 4’te hangi operatör ne sunuyor
TURKCELL
Kontratsız bir şekilde, 16 GB’lık modeli 805 Euro’ya (1.597 TL), 32 GB’lık modeli 950 Euro (1.884 TL) peşin ödeyerek almak mümkün.
Kontratlı almak isteyenler için ise mini, küçük, orta ve büyük paket olmak üzere 4 farklı seçenek sunuyor. Kontratların süresi ise 24 ay. Mini paket ödemesiz olarak 95 TL’den başlarken, büyük paket 185 T taksitle satılıyor Pakete göre tüketiciye farklı ses, SMS ve internet seçenekleri de sunuluyor.
VODAFONE
Kontratsız olarak, 16 GB’lık model için 1.589 TL, 32 GB’lık için 1.849 TL peşin ödeme yapmak gerekiyor.
24 ay kontratlı paket, 16 GB’lik cihaz için 65 TL’den, 32 GB’lik model için 75 TL’den başlıyor.
Ayrıca 4 alternatif daha sunuluyor. Bu paketlerden en ucuzunda 16 GB’lik iPhone için ayda 80 TL ödenirken, pakette ayda 1 GB’lik internet var en pahalı pakette, 32 GB’lik iPhone 149 TL taksitle sunuluyor.
Doğubank’ta iPhone 4 almak isteyenlere 130 liraya kadar pasaport ayarlanıyor
PEK çok elektronik üründe olduğu gibi Türkiye’de iPhone sahibi olmanın yollarından biri de İstanbul Sirketici’deki Doğubank’tan geçiyor. Yaklaşık 2 aydır iPhone satışı yapan Doğubank esnafı, bu işten ilk günlerdeki kadar memnun değil. GSM operatörleri Vodafone ve Turkcell’in iPhone 4’le ilgili kampanyalarını açıklamalarının ardından ziyaret ettiğimiz Doğubank’ta, son durum şöyle:
En popüler ürün
Bugünlerde Doğubank’ta hemen hemen herkesin ilgilendiği 1 numaralı ürün iPhone 4. Tüm dükkanlarda alıcı-satıcı diyalogları “İphone 4 var mı”, “Fiyatı ne kadar” şeklinde başlıyor. Ancak potansiyel alıcılar, fiyatların yüksekliğinden yakınıyor. Vodafone ve Turkcell’in farklı alternatifler sunması, bu cihazı spot piyasadan almayı planlayan tüketicinin aklını karıştırmış durumda.
Bir haftada ucuzladı
Spot piyasada 16 GB’lik iPhone’ların fiyatları 1650 TL ile 1800 TL arasında değişiyor. 32 GB’lik iPhone’lar 1850 TL’den 2 bin TL’ye kadar çıkıyor. Ancak bir hafta öncesine kadar 16 GB’lik cihazlar 2 bin TL’ye satılırken, 32 GB’lik cihazlar ise 2 bin 200 TL’den alıcı buluyordu.
Pazarlık yolu açık
Esnaf, bu cihazın kendisine de 600-700 sterline (910 dolar-1065 dolar) geldiğini söylüyor. Bu hesapla esnaf en ucuz iPhone’da 300 lira, en pahalısında 500 lira civarında kâr ediyor. O nedenle pazarlık yolu her zaman açık tutuluyor.
İngiltere tercih ediliyor
Doğubank’ta satılan orjinal iPhone’ların menşei ise Avrupa ve özellikle de İngiltere. Esnaf, satış yaparken ürünün özellikle Avrupa’dan getirildiğini belirtiyor. Çünkü Avrupa’dan gelen cihazlarda (güncelleme) sorunu olmuyor.
İsteyene pasaport
Doğubank’tan alınan iPhone’ların kayıt altına alınması için bir pasaporta işlenmesi gerekiyor. Bu işlemi esnaf da yapabiliyor. Hatta kayıtlı olmayan cihazlar için, alıcıya 100-130 lira karşılığında, pasaport ayarlanabiliyor.
Sony üç boyutu dizüstüne taşıdı
Sony, 3D’yi sadece televizyon ile sınırlı tutmayıp baştan başa üç boyut sağlayıcısı olmayı hedefliyor.
Bu doğrultuda, 3D film çekimi, onların çekileceği kamera ve izleneceği TV’lere kadar bütün çözümleri sunan Sony, 3D özellliği olan laptop modelinin de prototipini sergilemişti. Sony CEO’su Howard Stringer, üç boyutlu laptop’ın gelecek yıl ticarileşeceğini açıkladı. Sony’nin üç boyutlu dizüstü bilgisayar modeli 240 Hz LCD ekran teknolojisini destekliyor. Yeni model bilgisayar 16 inç ekran boyutuna sahip. Bravia serisinde kullanılan üç boyutul gözlüklerle birlikte çalışan bu laptop üzerinden 3D film ve oyunların oynanması mümkün oluyor. Acer, LG gibi markalar da 3D ekranlı dizüstü bilgisayar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Bu doğrultuda, 3D film çekimi, onların çekileceği kamera ve izleneceği TV’lere kadar bütün çözümleri sunan Sony, 3D özellliği olan laptop modelinin de prototipini sergilemişti. Sony CEO’su Howard Stringer, üç boyutlu laptop’ın gelecek yıl ticarileşeceğini açıkladı. Sony’nin üç boyutlu dizüstü bilgisayar modeli 240 Hz LCD ekran teknolojisini destekliyor. Yeni model bilgisayar 16 inç ekran boyutuna sahip. Bravia serisinde kullanılan üç boyutul gözlüklerle birlikte çalışan bu laptop üzerinden 3D film ve oyunların oynanması mümkün oluyor. Acer, LG gibi markalar da 3D ekranlı dizüstü bilgisayar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
İnternet Sitelerine Girerken Başta Yazdığımız WWW Nedir?
Genelde "Web" (World Wide Web - WWW) (global ağ) terimi, dünyanın her yerindeki binlerce 'web sunucuları' adı verilen bilgisayarlarda kayıtlı milyonlarca dosyadan oluşan bir bütündür. Bu dosyalar; metin belgeleri, görüntüler, sesler, programlar, etkileşimli ortamlar ve bilgisayar dosyalarına kaydedilen diğer bütün bilgileri kapsar. Web, muhtemelen şimdiye kadar oluşturulan en geniş kapsamlı ve çok çeşitli bilgiler toplamıdır.
"Web", bu dosyaları bir arada tutan, bir dosyayı diğerine aktaran ve onları internet üzerinden yollayan bir bağlantı sistemidir. HTML dili bir dosyanın ilgili bağlantıları içermesine imkan tanır. Böyle bir bağlantı (hiper bağlantı - "hiperlink"), ilgili dosyanın yerini internet üzerinde saptamak için gerekli bilgileri kapsar. İnternete bağlanıp bir Web tarayıcısı kullandığımızda ulaştığımız bilgilerin çok yakınımızda bir yerde mi yoksa dünyanın diğer ucunda bir yerde mi olduğuna bakmadan, Web'de görüntülere ulaşabilir, sesleri duyabilir, metinleri okuyabilir ya da Web'le doğrudan etkileşime girebiliriz. Örneğin; Singapur'da kayıtlı bir sayfa sizi New York'ta kayıtlı bir borsa haberine, Frankfurt'ta kayıtlı bir resme, Tokyo'da kayıtlı bir ses dosyasına rahatlıkla bağlayabilir. Web sunucuları, internet ve Web tarayıcı bileşimi, bu bilgiyi, onu oluşturan parçaları birbirinden ayırmadan birleştirir ve bunu bir bütün olarak bize sunar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)